Sabahın erken saatleri. Yüzlerce genç, yemyeşil çayırlarda spor yapmanın tutkusuyla, siyah yelekli ve şalvarlı, beyaz gömlekler giymiş tartı heyetinin önündeki kantarda tartılmayı bekliyor. Tartılanlar, göğüslerine yazılan rakamlarla bir başka masaya isimlerini yazdırıyorlar.
Yayladağı'nda yüzlerce yıldır yaşanan geleneksel güreşin adı Aba Güreşi. Kimi zaman düğünlerde, kimi zaman bayramlarda; bazen iki köyarasında, yeşil çayırlar üzerinde izleyenıere zevkli anlar yaşatan gençler, şimdi altıncısı gerçekleştirilen Yayladağı Aba Güreşleri'nde, kurumuş Kızılgöl'ün çayırları üzerinde güçlerini yarıştırırlar.
Yayladağ ı-Antakya karayolunun batısındaki geniş çayırlık alanda Yayladağı Kaymakamlığı, Yayladağı Belediye Başkanlığı ve Kışlak Belediye Başkanlığı'nın katkılarıyla kurulan çadırlar,gün ışığıyla birlikte dolmaya başlamış. Yüzlerce araç, minibüs ve dolmuşun köylerden getirdiği seyirci ve güreşçiler; davulların yiğitlik kokan gümbürtüsü ile yoğun geçecek güne hazırlık yapıyorlar.
Buzlukların jeneratörler yardımıyla gazoz, kola soğutmaya çalıştığı güreş alanında, kebap mangallarının tüten dumanları ve kokusu; üç beş kız çocuğunun ellerindeki küçük topla voleybol oynama gayretleri; bir tarafta rüzgarın albenisine kapılmış, ucuna Türk Bayrağı astığı uçurtmayı bulutlara ulaştırmaya uğraşan bir genç ... Diğer tarafta sarı kırmızı renklerde plastik toplarıyla futbol oynamaya çalışan çocuklar; çayır alanını sınırlayan dağın eteklerinde tel örgülerle korunmaya alınmış koyun, keçi ve kuzular; bir köşede kebapçılar, dondurmacı ve tatlıcılar, kocaman bir panayır alanının vazgeçilmez figüranları olarak fotoğraftaki yerlerini aldılar.
Aba Güreşi Nedir?
Tarihte en eski güreş türü olarak aba güreşi gözlenmektedir. Bu güreş türü iskit, Saka, Uygur, Karahan, Moğol, Özbek, Kazak, çağatay, bugünkü sınırlar içerisinde de Gaziantep ve Antakya yörelerinde konaklayan Kızık Türklerince yapılmaktadır.alt
Aba güreşi, dünyada giysilerle yapılan ilk güreş türlerindendir. Orta Asya'da mücadele ve askeri eğitim aracı olarak yapılan güreş sporu M.Ö. 4. yy. Türk topluluklarınca Çiniilere öğretiimiştir. Hatta Uzakdoğu yakın boğuşma sporlarından olan judo, aba güreşinin biraz değiştirilerek modernize edilmiş şeklidir. Bugün isveç'te yapılmakta olan pantolon güreşinin de, Orta Asya'dan yapılan göçler sırasında Baltık bölgesine yerleşen Hun Türkleri'nin bir geleneği olduğu tahmin edilmektedir. vazgeçilmez unsurlarıdır. Folklorik güreş türü olan aba güreşlerine çalgı olarak davul zurna eşlik eder. Düzenlenme ve organize tarzına göre güreşlerde davul sayısı 6-7 olurken, zurna sayısı ikidir. Zurnalardan biri güreşin havasını çalarken diğeri ritm saz görevi görür. Güreş esnasında çalınan ezgilere ve kendine has üsluba "Harbileme" denir. Harbileme cenk havası, harp havası anlamına gelir. Yiğitçe, mertçe güreşe davettir. Olağanüstü durumlarda ritm ve vuruşlar artar, bazen de azalır.
Aba Güreşinde Sıkletler
Aba güreşlerinde güreşçiler kilolarına göre yarışırlar. Yarışma öncesi yapılan tartılarda güreşçiler 35, 45, 55, 65, 75 ve ağır olmak üzere 6 kategoriye ayrılırlar.
Aba
Kaban uzunluğunda, yarım kollu, yakasız, kalın kumaştan veya keçe kılından örülerek yapılır. Geleneklere göre aba, köy halkının ortak malı sayılır. Güreşin icra edildiği köylerde her köyün en az 2-3 abası vardır. Pehlivan abayı giydikten sonra beline kuşak bağlar Aba güreşlerinde yenişme süresi genellikle 7 dakikadır. Güreş yerde pek sürmez.
Çayırdan, Türkiye Şampiyonluklarına ... Türkiye'nin değişik kentlerinde, Güreşe abayı yakanlar: (Soldan sağa) Başkan yardımcısı Mehmet Açık (Çabala köyü muhtarı), Ayhan Taşkın (Dünya şampiyonu), Mustafa Yasalı (Yalaz köyü muhtarı).
Davul ve zurna bu güreşin
yerel organizasyonlarla yarışan ve daha sonra Türkiye ve Dünya şampiyonlukları kazanan güreşçilerimizden bazıları:
Recep Kılıç, Abuzer Devran, Ayhan Taşkın, Ali Arıkoğlu
Efsaneleşen Aba Güreşçileri Hatay'da yapılan aba güreşlerinde üç isim efsane haline gelmiştir:
Mahmut Kaplan (Yalaz köyünden) Kamyon Mustafa (Çabala köyünden) Mahmut Aldanmaz (Tumama köyünden)
Bu güreşçilerimiz hayatları boyunca hiç yenilmemişlerdir. Zaman zaman güreş için gittikleri Suriye köylerinde de yenilgi almamışlardır.
Yerde kullanılmaktan eskimiş küçüklü, büyüklü abalar. Heyecanla kur'a bekleyen 35 kilo ağırlığındaki çocuklar. Davullar vuruyor, zurnalar gümüş takılarını müziğin tınısına kaptırmış, sağa sola yalpalıyor. Halay için muhtarlar sıraya girmiş, halaybaşı elindeki mendili davulun ve zurnanın ritmi ne katık ederek titretiyor ... Ve güreşlerin başlama saatine giriliyor.
Yayladağı Köy ve Mahalle Muhtarları Birliği tarafından organize edilen Aba Güreşlerinde Güreş Komitesi Başkanı olarak Yalaz Köyü Muhtarı Mustafa Yaralı, Başkan Yardımcısı olarak da Çabala Köyü Muhtarı Mehmet Açık ve Eğerci Muhtarı ibrahim Deliveli görevalmış. Hakem masasında Türkiye'nin gururu Ayhan Taşkın'a da görev verilmiş. Diğer hakemler de en az onun kadar deneyimli ve sevilen usta güreşçiler.
Güneş, mavi gökyüzünde beyaz bulutların arasından çayıra vurmaya başladığında, yüzlerce güreşçi çocuk eşleştikleri rakipleriyle er meydanına çıkıyor.
Güreş Ağası Recep Atakaş
Yayladağı Aba Güreşleri'nin Ağası, bu yıl da Hatayıı ünlü işadamı Recep Atakaş. 4 yıldır güreş ağası olarak, Geleneksel hale gelen Yayladağı Aba Güreşlerine sahip çıkıyor, destekliyor. Recep Atakaş yatırımları, vergi rekortmenliği yanında sosyal, sportif ve kültürel konularda Hatay'ın önemli isimlerinden ve destekçilerinden biri.
Yayladağı Aba Güreşleri'ni izleyenler arasında kimler yoktu ki? Hatay Valisi Ahmet Kayhan, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Şerefettin Canda, Hatay Milletvekili izzettin Yılmaz, 22. Dönem Hatay Milletvekili Mehmet Soydan, Yayladağı Kaymakamı Süleyman Çelebi, Yayladağı Belediye Başkanı Tayfun Kızılkaya, iskenderun Deniz Ticaret Odası Başkanı Bülent Kavsak, Gençlik ve Spor iı Müdürü Ali Rıza Tütüncüoğlu, Amatör Spor Kulüpleri Genel Başkanı ve Aba Güreşi As Başkanı Mehmet Öztürk, Merkezi istanbul'da bulunan Hatayder Başkanı ıbrahim Güder, işadamları, basın mensupları, en önemlisi de kimine göre 5 bin, kimine göre 10 bin dolayında izleyici ve sporcu yakını.
Türkiye'de yerel ve yaygın basın her ne kadar futbol, basketbol sporunu ön plana çıkarsa da, yerel yöneticiler futbol ve benzeri seyirlik oyunlar için inanılmaz bütçeler ayırsa da, geleneksel spor dallarından biri olan aba güreşleri, bu güreşlere "Abayı yakanlar" tarafından Anadolu'nun ücra bir köşesinde azımsanmayacak tutkunlarının desteğiyle dimdik ayakta duruyor.alt
Güreş, Anadolu insanının tutkusu, kara sevdası. Bu sevdalar da mutlaka yeşerecek çayırçimen kaplı bir yer buluyor Kızılgöl gibi.