Antakya şehri m.ö 2. yy da dünyanın en görkemli olimpiyat oyunlarının düzenlendiği merkezlerden biriydi. Antakya´da olimpiyat niteliğindeki ilk festivalin MÖ 195 yılında Daphneia da yani Defne bugünkü Harbiye yapıldığı söylenir.
Bir ay süren bu oyunlara, yıllar geçtikçe daha çok devletler ve ülkeler rağbet göstermiştir. Bunların içinde en görkemli ve zengin festival korteji, MÖ 167 yılında Antiokhos IV. Epifanes zamanında Harbiye’de gerçekleştirilmiştir. Tarihsel belgelerde Otuz gün süren bu oyunlarda, ucu, sonu görünmez kortejlerde, Roma’dan, Galat ve Misya’dan beşer bin, Kilikya’dan, Trakya’dan üçer bin, Makedonya’dan yirmi bin genç yarışmacı kahraman ve süvari, zırhlı, altın başlıklı, altın ve gümüş kalkanlı olarak geçerken, elli çift gladyatör de katılanlar arasında geçmiştir. Çok sayıda tanrı ve tanrıçalar, beraberlerinde rahipleri ve bakireleriyle Fenike, Kapadokya, Kilikya Mısır, Suriye ve Grek diyarlarından gelerek coşkuyla oyunları ve festivalleri izlerler, eğlenirler ve sonunda ülkelerine dönerlerdi denilmektedir.
Antakya’da Olimpiyat oyunları imparator Augustus zamanında düzenli olarak yapılmaya başlanmıştır. Her dört yılda bir, Ekim ayında 30 gün süre ile yapılan bu etkinlikler kısa zamanda Roma diyarlarının en ünlü festivali konumuna gelmiştir. Zaman içerisinde, işi yürüten görevlilerin suiistimalleri nedeniyle aksayan oyunlar ve festivaller zevksizleşmiş, önemsenmez olup, sonunda İmparator Claudius zamanında düzenlenemez olmuştur. Ancak Antakya halkı İmparator Claudius’tan yeni bir düzenlemeyle bir festival gerçekleştirmesini istemiştir. MÖ 43-44 yıllarında yeniden düzenlenen bu oyunlar, beş dalda yapılmış ve olimpiyat adını almıştır. Tiyatro, müzik ve temsil etkinlikleri yanında hipodromda seyirlik ve atletik yarışmalar şeklinde yapılan oyunlar 5 yılda bir Ekim ayında, gökte ayın görülmesi ile başlayıp 30 gün sürmüştür.
Ancak depremler, savaşlar ve diğer toplumsal olaylar nedeniyle olimpiyatlar düzenli olarak yapılamayınca 15-20 yıl arayla yapılabilmiştir. Nitekim bu oyunlar MS 129 yılından Commodus döneminin sonu olan 192 yılına kadar 6 kez düzenlenebilmiştir. Commodus bu oyunlara düşkün olduğundan özel ilgi gösteriyor, onun girişimleriyle yeniden düzenlenerek, 45 gün süreyle Temmuz-Ağustos aylarında muhteşem oyunlar yapılabilmiştir.
Oyunlarla birlikte festival ve eğlenceler de canlandırılmıştır. At yarışları, vahşi hayvan avları, dans ve komedyen gösterileri Antakya halkının tutkusu haline gelmiştir. Daha sonraları Komodeion, Septimus Severus, Caracalla, Diokletian gibi imparatorlar, kendi adlarına veya tanrı Zeus onuruna yapılmasını istedikleri Olimpiyat oyunlarına çeşitli düzenleme ve katkılar yaparak bu etkinlikleri 404 yıllarına kadar getirmişlerdir. Daha ileriki dönemlerde II. Theodusius zamanında maddi sıkıntılar yaşandığından yapılmama tehlikesi yaşanmıştır. Antiokhos Chuzon adlı bir vatandaş oyunların tüm mali yükünü üstlenmiştir. Böylece bu oyunların devamı sağlanmıştır.
Bu oyunlardan birinde İstanbul’un ünlü yarış arabası sürücüsü Calliopas’ın Antakya hipodromunda şimdiki Küçükdalyan köyü iyi sonuçlar elde etmesi, taraftarlar arasında şiddet olayların çıkmasına neden olmuştur. Son olarak MS 520 yılında çatışmaları önlemek ve muhalif grupları bastırmak amacıyla imparatorluk emriyle Antakya Olimpiyatları’ndan vazgeçilmiştir. Böylece olimpiyatlar sona erdirilmiştir. MS 526 yılındaki depremle yerle bir olan Antakya da ve Daphneia’de bir daha eski görkemli olimpiyatlar yaşanmamıştır.